Eski NSA yüklenicisi ve muhbir Edward Snowden, Paul Nakasone’nin OpenAI’nin yönetim kuruluna atanmasıyla ilgili kesin ve net bir uyarı yayımladı. 

Snowden, bu hamleyi “herkesin haklarına yönelik kasıtlı, hesaplanmış bir ihanet” olarak nitelendirerek, halka OpenAI ve ChatGPT gibi ürünlerine karşı dikkatli olmalarını söyledi. 

Snowden’ın endişesi, OpenAI’nin eski bir istihbarat şefini işe almasının tek mantıklı nedeninin gözetim ve gizlilik ihlalleri olduğunu ileri sürüyor.

Şeffaflık ve Güvenlik Endişeleri

Bu tartışmalı atama, OpenAI’nin eğitim verileri ve yakın zamanda AI güvenlik ekibini dağıtma kararları konusunda şeffaf olmaması nedeniyle zaten inceleme altındayken gerçekleşti. 

Snowden, daha önce bir konferansta OpenAI’yi eğitim verilerine ve modellerine erişim sağlamadığı için eleştirmişti. 

Yapay zekanın yeni tür kitlesel gözetim biçimlerine yol açabileceği korkusu, Nakasone’nin NSA geçmişiyle daha da büyüyor; zira NSA, tarihsel olarak geniş çaplı gözetim faaliyetleri ile ilişkilendirilmiş bir ajans.

Farklı Tepkiler

Nakasone’nin atanmasına verilen tepkiler ikiye bölündü. Snowden ve kriptografi profesörü Matthew Green gibi gizlilik savunucuları alarma geçerken, Washington’daki bazı kişiler bu hamleyi olumlu karşıladı.

 Destekçiler, Nakasone’nin geniş siber güvenlik uzmanlığının, OpenAI’nin güvenli ve yararlı yapay genel zeka (AGI) geliştirme çabaları için değerli olabileceğini savunuyor.

Nakasone, değerlerinin OpenAI’nin misyonuyla uyumlu olduğunu belirterek, AGI’nin güvenli ve toplum için yararlı kalmasının önemini vurguladı. 

Bu güvencelere rağmen, Snowden OpenAI’nin niyetlerine derin bir güvensizlik besliyor ve bu atamayı küresel ölçekte gizlilik haklarına yönelik önemli bir tehdit olarak görüyor.

Artan Endişeler

Snowden’ın güçlü kınaması, gizlilik savunucuları arasında artan endişeleri gözler önüne seriyor. OpenAI’nin belirsiz operasyonları ile eski istihbarat liderlerini işe alması kombinasyonu, potansiyel etik dışı gözetim uygulamaları konusunda kırmızı bayraklar kaldırıyor. 

Bu korkular, bu tür atamaların güvenli AI sistemleri geliştirme bahanesiyle gözetimi mümkün kılabileceği düşüncesine dayanıyor.

Özetle, Snowden’ın eleştirisi, yapay zekanın geleceği ve potansiyel kötüye kullanımı hakkındaki daha geniş bir endişeyi yansıtıyor. AI ilerlemesi vaatleri ile bireysel gizlilik haklarının korunması arasındaki gerilim, tartışmalı ve önemli bir konu olarak kalmaya devam ediyor.

 OpenAI bu karmaşık manzarada yol alırken, Snowden gibi eleştirmenlerin sesleri, yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanmasında dikkatli olunması ve şeffaflık ihtiyacını vurguluyor.