Neden Herkes Twitter’i Satın Almaya Çalışıyor?
Merhaba,
Bay Musk, “Twitter’in kullanılmayan potansiyelini değerlendirebilirim” diye sahneye çıkan en son zengin adam.
Gözü öylesine kararmış durumda ki, Twitter’i 43 milyar dolara satın alabilmek için, Tesla’nın hisselerine karşı kredi almak da dahil olmak üzere, finansman sağlamaya çalışıyor.
Bakalım bu satın alma macerası nasıl sonuçlanacak.
Çünkü 16 yıllık ömrü boyunca bu sosyal medya sitesini, kaç şirketin kaç kez satın almaya kalktığını veya olası bir satışla ilgili kaç söylentinin ortaya çıktığını saymak için günlerinizi harcayabilirsiniz.
Esasen Twitter, sanki sürekli olarak satılık durumda. Çünkü potansiyelini gereği gibi kullanamadığı ve çok daha fazlası olabileceği yönünde güçlü bir inanış var.
Twitter’in potansiyeli, dünya liderlerinin giderek daha fazla korktuğu ve kontrol etmek istediği, Musk gibi büyük sermaye sahiplerinin, aktivistlerin, gazetecilerin ve yöneticilerin mesajlarını yaydığı ve hesaplaştığı dijital bir buluşma yeri olmasında.
Fakat ağızları sulandıran bu gücüne rağmen yine de finansal olarak Facebook, TikTok veya Instagram kadar çılgınca büyük değil.
Daha net bir ifadeyle, kültürel etkisi diğer sosyal medya platformlarıyla yarışacak ve hatta yer yer (mesela siyasi, ekonomik, politik olaylar vs.) manüpilatif olacak düzeyde, fakat geliri Facebook’un yirmide biri kadar.
Bunu gören yatırımcılar -tıpkı şimdi Musk’un yaptığı gibi- Twitter’ın farklı bir yönetim, yeni bir tür teknoloji omurgası, bir reklam stratejisi değişikliği, daha rahat ifade kuralları, daha düşük masraflar ve uygulama ince ayarları gibi tüm ihtiyaçlarını karşılamak için bir çeşit düzeltici görevine soyunuyor.
Böylece onu yeterince büyük hale getirmeyi hayal ediyorlar.
Fakat bu bir türlü gerçekleşmiyor. Yukarıdaki ihtiyaçalrın karşılanması halinde Twitter’in yeterince para kazanabileceğinde herkes hem fikir, fakat son anda korkup herkes vaz geçiyor.
Peki ama neden?
Yada Sales Force… yatırımcıları Twitter’a sahip bir ticari yazılım şirketi fikrinden nefret ettiği için fikrini değiştirdi.
Satın almaya talip şirketlerin ve yatırımcılarının gerilimleri dışında, bir de işin hükümet kanadı kısmı var. Tekel (Antitröst) endişeleri gereği satın almaya talip şirketlere izin verilmemesi veya bir sürü problem çıkarılacak olması oldukça muhtemel.
Yasal durumu bir kenara bırakacak olursak, anlaşılan o ki sorun, Twitter’in Dizginlenemez Asi imajında.
Zira bu imaj Twitter’in varlık sebebi. Değiştirilmesi, gevşetilmesi, yumuşatılması, süslenip püslenmesi, influencer akınına uğratılması veya yeni sahibinin manipülasyonlarına hizmet eder hale gelmesi durumunda, başta ağızları sulandıran etkisini kaybedecek olması.
Demem o ki, Twitter kullanıcısı tamamen olmasa da diğer sosyal medya platformlarının kullanıcılarına göre daha gerçek ve dürüst davranıyor. Facebook veya Instagram’ın allı güllü kullanıcıları ve atmosferi Musk’ın yapmak istediği manipülasyonlara uygun değil. Uygun olsaydı, DogeCoin manipülasyonunu Twitter’da değil instagram’da yapardı.
Musk, dünyada Twitter’a sahip olmak isteyip bunu gerçekten yapacak kadar cesur (veya aptal) olan birkaç kişiden biri olabilir.
Ya sonunda Twitter’ın potansiyelini açığa çıkarabilecek kişi olacak, ya da bir zamanlar yapabileceklerine inananların uzun listesine eklenecek.
Göreceğiz.
Dikkatimi Çekeneler
Çökmekte Olan Modern Medeniyetimizin Hikayesi
Bu, makaleyi Jeff Bezos’un Twitter paylaşımından gördüm. Kendisinin de dediği gibi biraz uzun. Fakat mutlaka zaman ayırıp okumamız gerekiyor. İngilizcesi yetemeyecek durumda olanlar da lütfen Chrom’da açıp Türkçe’ye çevirerek okusun.
Çünkü anlatılan şey, son on yıldır insanlığın başına ne geldiğini ve eğer hemen bir şeyler yapmaya başlamazsak çökmekte olan medeniyetimizin nasıl tamamen başımıza yıkılacağını anlatıyor.
Yazının içeriğinde yapay zekadan, sosyal medya platformlarına, dünya politikasından, sosyal yapıdaki aptal tutumlara herşey var… Mutlaka zaman ayırın.
WHY THE PAST 10 YEARS OF AMERICAN LIFE HAVE BEEN UNIQUELY STUPID | Atlantic
Bir CTO’nun Öğrendikleri
Oğuzhan Yılmaz, oyun şirketi Masomo’nun CTO’suydu. Şimdi görevini başka bir arkadaşına devretti.
Aşağıdaki yazıda, başarılı bir CTO’nun, dinamik ve başarılı bir şirkette nelerle karşılaştığını ve ne gibi çıkarımlar yaptığını okuyacaksınız.
Ben yazıyı çok keyifli ve öğretici buldum. Özellikle SRE prensipleriyle ilgili harika tespitler var.
CTO olarak Üç Yılda Öğrendiklerim | Medium
Teknolojide Öne çıkanlar
Şenol Çolak tarfından,
Serverless teknolojiler(GCP Firebase ve AWS Lambda) her gün daha fazla kullanım alanı buluyor ve gelişmeye devam ediyor. Bu hafta, Serverless olarak hizmet verebilen bir BaaS(Backend as a Service) platformunu tanıtacağız.
Peki BaaS nedir? Şirketlerin ve geliştiricilerin Backend yerine, Frontend geliştirmeye odaklanmalarını sağlar. Yani oluşturmak istediğiniz Business Logic(iş mantığı) için sadece arayüze odaklanırsınız.
Appwrite
Appwrite, web veya mobil uygulama geliştirme için Docker mikro hizmetleri olarak paketlenmiş, herşeyi kendi içinde barındıran bir çözümdür.
Kullanıcı kimlik doğrulaması, dosya depolama, verileri depolamak ve sorgulamak için bir veritabanı, API yönetimi, güvenlik ve gizlilik ve daha fazlasını içerir.
Özellikle Mobil uygulama geliştirmek isteyen herkesin mutlaka incelemesini tavsiye ederim.
Başka Şeyler
WeWork’un Hikayesi: WeCrashed
Bu aralar dizi sektörü skandalları konu alıyor. Purdue Pharma, Theranos, Uber ve şimdi de WeWork.
Dizide konu oldukça güzel işlenmiş. We Work’un kurucusu Adam ve Rebekah Neumann çiftinin 47 milyar doları önce nasıl sıfırdan kazanıp, sonra nasıl kaybettiğini anlatıyor.
Jared Leto ve Anne Hathaway’in performansları gerçekten harika. Ben severek izliyorum. Tavsiye ederim.
We Crashed | IMDB
Beta Tester
Bitirmeden önce bir hatırlatma yapmak isterim.
Kubedo’nun ürünü için Beta Tester adayları toplamaya devam ediyoruz. İlgilenenlerin şu linkteki formu doldurup bize göndermesi yeterli.
Okuduğunuz için teşekkürler. Eğer yayınımızı beğendiyseniz lütfen, arkadaşlarınızla ve sosyal medyada paylaşın. Çünkü tarafsız bilgi herkesin hakkı.
Görüşmek üzere,
Açık Kaynak Fikirler,
Melis Çolak