Şirketler için Açık Kaynak Stratejileri Nasıl Olmalıdır?
2010 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre Fortune 500’de yer alan kuruluşların% 50’sinden fazlası, kritik öneme sahip ve müşteriye yönelik iş yüklerini desteklemek için açık kaynak kullanıyor.
Şu anda 2021 yılındayız. Geride bıraktığımız 11 yılda, sadece Fortune 500 listesine girebilmiş şirketlerin değil, küresel bazda irili ufaklı çok daha fazla şirketin açık kaynak startejisi belirlediğini tahmin etmek güç değil.
Çünkü şirketler,
- Modern dijital platformları,
- Uygulama barındırma hizmetlerini,
- Birlikte ve uzaktan çalışabilirlik işlevlerini ve daha fazlasını benimsemeye muhtaçlar.
Dolayısıyla bu arayış, onların Açık Kaynak Tabanlı Yazılımlara yönelmelerine sebep oluyor.
Yukarıdaki ihtiyaçlar, teknoloji şirketlerinden perakendecilere kadar tüm kuruluşlar için genel olsa da, son zamanlarda özellikle:
- Yazılım sağlayıcılar
- Bulut platformları ve
- Gelişmekte olan teknoloji sağlayıcıları
genelinde de çok daha hızlı ve yaygın bir şekilde benimsendiğini görüyoruz.
Neden?
Çünkü Açık Kaynak Sistemler:
1.Tescilli sağlayıcı bağımlılığını(lock-in) ortadan kaldırır
Daha önceki makalelerimizde de defalarca üstünde durduğumuz gibi;
“Kullanıcıları belirli bir satıcının veya iş ortağının çözümüne kilitleyen sistemler üzerinde uygulamalar veya hizmetler oluşturmak artık çekici değil.”
Çünkü, bunu yapmak, yazılımın kullanım alanını ve kapasitesini sınırlayabilir. Geliştirilen uygulama ya da hizmet yalnızca, o yazılımın ticari müşterileri tarafından bilinir. Küçük bir ekosisteminiz olur.
Ayrıca, yazılım portföylerini açık kaynaklı platformlara kaydıran son kullanıcılar, uzun vadeli teknoloji yatırımlarını yönetmek için daha fazla seçeneğe sahip olurlar.
2. Çok geniş kesimlerce uygulanabilir
Yinelemekte fayda var: Linux, OpenStack ve Kubernetes gibi bazı önde gelen açık kaynaklı çözümler, geniş bir geliştirici topluluğundan destek alır ve modern uygulama geliştirme için günümüzde standart haline gelmiş durumdadırlar.
Yeni gelişen teknolojiler daha fazla etkileşime ihtiyaç duyar. Açık kaynak sayesinde çok daha büyük bir ekosisteme dahil olursunuz ve size çok daha geniş olanaklar sunar.
3. Maliyet esnekliği sağlar
İçinde bulunduğumuz Pandemi sebebiyle yaşanan ekonomik dar boğaz, bir çok şirket için büyük sorun teşkil ediyor.
Böyle durumlarda, yazılım, donanım ve hizmetlerin satın alınması, özellikle büyük maliyet kalemleri ortaya çıkarır. Müşteriler, satıcıların ve iş ortaklarının lisans maliyetleri düşürmelerini bekler. Böylece tasarruf etmeyi planlarlar.
Lisanslama modelini (Proprietary software) Ticari Yazılım olarak belirlemiş şirketler, bu konularda oldukça katıdırlar. Microsoft, SAP, Oracle gibi şirketlerin pandemi döneminde bile lisans maliyetlerini değiştirmemiş olmalarını hatırlatmak isterim.
Oysa açık kaynak stratejisi, yazılım ve hizmet sağlayan kurumlara müşterilerin talebini karşılamak için fırsat verir.
Tüm taahhütler abonelik sistemine dönüştürülerek, hem müşteriler hem de satıcılar için çözüm bulunabilir. Tescilli yazılımlarda bu tür durumlara verilebilecek hiçbir cevap yoktur.
4.Ticari olarak desteklenirken bile maliyeti düşürür
Açık kaynaklı çözümler ücretsizdir ve herhangi bir yazılıma ait olan eklentiler ve geliştirmeler de, toplululuğun üyeleri tarafından erişilebilir durumdadır.
En yaygın eklentiler, güvenlik endişelerinin giderilmesine yardımcı olan geliştirmelerdir.
Çoğu topluluk üyesi, çoğu açık kaynak çözümünü kendileri geliştirmeyi düşünmez. Çünkü bunu yapmak, uygulamadan ortamın yönetimine kadar önemli maliyetlere neden olabilir.
Bu durumda açık kaynak ürünü destekleyen bir şirket , müşterinin isteğine göre maliyeti çok düşük bir modül geliştirebilir.
Ticari olarak satılan açık kaynaklı çözümler, çoğu Ticari yazılımdan çok daha esnek ve değişken maliyet avantajına sahiptir.
Açık Kaynak Yazılım kullanmanın Sağlayacağı Somut Ticari Faydalar
Açık kaynak stratejisini izleyerek yazılım geliştiren şirketlerin karşılaşacağı ticari faydalar şunlardır:
1.Yeni uygulama geliştirmeyi ve dağıtımını hızlandırırsınız
Açık kaynak sistemler, modern uygulama geliştirme ve dağıtım pratiklerini kullanmanızı sağlar.
Alman Devleri pandemi başında, dünya devi olan SAP’ye bir görev verdi; Güvenilir ve işlevsel bir pandemi takip uygulaması yazmak.
Bundan sonra hepimiz ticari yazılım geliştirmek dışında hiçbirşey bilmeyen SAP şirketinin nasıl bocaladığını tecrübe ettik.
Corona APP ismindeki yazılımı geliştirmek için github.com üzerinde hesap açtılar. Yazılımlarını hazırlamaları ve kullanılabilir hale getirmeleri 50-60 gün sürdü.
Ve karşılık olarak SAP’ye 20 Milyon Euro gibi astronomik bir bedel ödendi!
Peki, SAP gibi bir şirket, 2-3 kişilik bir startup şirketin 10 günde yazabileceği bir yazılımı nasıl bu kadar eline yüzüne bulaştırdı?
Cevap basit. Çünkü, SAP’nin günümüzün açık kaynak dünyasındaki pratikleri uygulayabilecek becerileri gelişmemiş durumda.
Microsoft da .NET gibi bir platformu bu yüzden açık kaynak yaptı.
Spring.io‘da bulunanlar gibi belirli uygulama bileşenleri geliştiriyor olabilirsiniz veya Cloud Foundry gibi bir platform üzerine yazılımlarınızı yüklüyor olabilirsiniz.
Yada yazılımınızı daha küçük parçalara ayırıp 12 Factor development yapıyor ve Kubernetes kullanıyor olabilirsiniz. Modern uygulama geliştirme ekipleri bunların hepsini yaparken Açık Kaynak Kodlu yazılımlardan güç alıyorlar.
Dolayısıyla yazılım ekiplerinde çalışanlar, kariyerleri ve gelecekteki teknolojilerini takip etmek için topluluklara yakın olmak isterler. Bu sayede kendilerini geliştirebilir ve yeni gelişmeleri kolayca çözümlerine adapte edebilirler.
2. Nesnelerin interneti (IoT) ve Edge Cloud teknolojilerine yaklaşırsınız
Gelişmekte olan bu teknolojinin pazarı, dramatik bir şekilde açık kaynağa kaymıştır.
Bu konuda en önemli katkı sağlayanlar arasında Akraino Edge Stack, Edge X Foundry, Airship, KubeEdge ve StarlingX bulunmaktadır.
Bunlar ve benzeri çözümler, (loosely couple)gevşek bağlı mikro hizmetlerin en uç birimlere ve üçüncü taraf ekosistemlere genişletmesine ve bunları dahili olarak geliştirilen yeniliklerle büyütmesine olanak tanır.
IoT’nin ilk günlerinde GE Digital, IoT öncülerinden biriydi. Predix platformunu lider bir satıcı bağımsız IoT platformu olarak konumlandırmaya çalıştı.
Ancak, firmanın esasen tescilli bir şirket anlayışına sahip olmasından dolayı, IoT pazarının ve GE’nin ekosistem ortaklarının çoğu benimsenme konusunda yavaş davrandı. Böylece, umduğu geniş pazar çekiciliğine ulaşamadı.
Bunun üstesinden gelmek için GE, Predix’in temelini açık kaynaklı hale getirdi.
Benzer bir örnek Azure-SONIC Network İşletim Sistemi için söylenebilir.
Azure, kendi veri merkezlerinde kullanabilmek ve ağ alyapı sağlayıcılardan bağımsız olmak için elindeki alım gücünü kullanıp bir NOS geliştirdi.
Şu anda Azure dışındaki diğer bulut sağlayıcılar da bu platformu kullanmaktalar.
3. Mevcuttaki müşteri portföyünüzü ve servis çeşitliliğinizi genişletir
Açık kaynak platformlarının ticari olarak desteklenen sürümleri, müşterileri özel bir platforma bağlamadan ve bir sonraki hizmet sözleşmelerini müzakere etmeleri gerektiğinde onları rehin tutmadan, kurumsal platformlarla aynı (veya daha iyi) iş değerini sağlar.
Müşterilerinizi rehin alınma endişesinden kurtararak, onları ve ortaklarınızı platformunuzu geliştirmeye teşvik edebilirsiniz.
4. Platformunuzun doğru öğelerini açık kaynaklı hale getirirsiniz
Müşterileriniz ve destekçileriniz için yazılımınızın çekiciliğini artırmak adına, platformunuzun en önemli ve ana unsurunu açık kaynak yapmayı seçmelisiniz.
Bu sayede platformunuzun sağladığı temel değeri tanımlayan unsuru daha fazla kuruma tanıtabilirsiniz.
Bu anahtardır, çünkü açık kaynak felsefesinin temelini oluşturur ve topluluğunuzun katılımını artırmaya yardımcı olur.
Topluluğunuz, bu temel işlevi geliştirebilir, ilerlemesine katkıda bulunabilir ve çabalarının genel olarak pazarı zenginleştirdiğini görebilirler.
Açık kaynak proje kodunuz iyi yazılmamışsa ve başkalarının değer katmasına veya katkıda bulunanları güçlendirmesine izin vermiyorsa, hiç kimsenin sizi önemsemesini bekleyemezsiniz.
5. Bulunduğunuz pazarda standart haline gelin; bunu en değerli unsurlarınızı Açık kaynak hale getirerek yapın
Pek çok işletme, rakiplerinin farklılaşan teknolojilerinden yararlanacağından, rakip platformlar ve çözümler geliştireceğinden ve pazar avantajlarını zayıflatacağından korktukları için teknolojilerini açık kaynak kullanımına çekiyorlar.
En göze çarpan örnek, Amazon Web Services’ın (AWS) Google’ın Kubernetes teknolojisini alıp kullanmasıdır.
Bu tür hayati lisanslama hatalarından kurtulmak için doğru açık kaynak lisans modelini seçmeniz gerekir. Bunun için ciddi bir şekilde şirket içersinde kullanmanız gereken Açık Kaynak Kodu lisanslama modeline karar verin.
Günümüzün en önemli lisansları, rakiplerin bu tür çözümleri kurmak için Açık Kaynak Yazılım sağlayıcısından bir lisans almasını gerektirmektedir.
Temel Çıkarımlar
Açık kaynaklı yazılımlar, uzun vadeli ticari faydalar yaratır. Açık kaynak yazılım iş senaryolarını uygulayan işletmeler, daha düşük maliyetler, daha az sermaye gereksinimleri ve daha iyi çalışan geliştirme ekipleri elde ederler.
Geliştiriciler, iş ortakları ve müşteriler, firmanızın kullandığı açık kaynaklı yazılımın kendi işlerine katkıda bulunduğunu gördükçe cazibesi artar ve karşılığında, şirketinizin müşteri deneyimi ihtiyaçlarını çözmeye yardımcı olduğunu görürler.
Bu, şirketinizin kilit bir ortak olarak algılanmasını artırır.
Açık kaynaklı yazılım genellikle daha kolay, daha güvenli ve tescilli alternatiflere göre hibrit bulut dağıtımına daha hazırdır.
Bu değeri sağlayan en önemli açık kaynaklı yazılım teknolojisi, programlama dillerini, altyapıyı, veritabanlarını, içerik yönetim sistemlerini ve web sunucularını içerir.
Ve çoğu firma, topluluk sürümlerini kendi başlarına desteklemeye çalışmak yerine ticari dağıtımlardan yararlanır.