En Büyük Fikir Hırsızı Zorda !
Merhaba,
Özgürlük ve Tam Bağımsızlık genellikle büyük kitleleri etkilemek için kullanılan, herkesin kolaylıkla satın aldığı kavramlardır. Fakat ne yazık ki gerçek hayatta tam anlamıyla pratiğe dökülemezler.
Yine de bu anlamda Batı Dünyası ile Çin arasında ciddi bir fark olduğunu düşünüyorum.
Çünkü:
Çin, geliştirdiği hiçbir ürünü dünya ile paylaşmıyor. Dünya’da başkalarının geliştirdiklerini de esinleme kisvesi altında telifsiz kopyalamakta bir beis görmüyor.
Mesela Çin’in Ay üzerinde, canlı veri aldıkları bir sondası var. Peki siz hiç bu sondanın herhangi bir ekran görüntüsü gördünüz mü? Ben görmedim. İlgilenenler için Çin uzay ajansı web sayfası.
Hepimizin bildiği bir yaklaşım var: “Çalıyor ama yapıyor!”
Bir süredir de tüm Dünya’nın Çin’e yaklaşımı, benzer biçimdeydi: “Çalıyor ama ucuz ve hızlı üretiyor!”
Sırf ucuz ve hızlı olduğu için, emek ve kaynak harcayarak inovasyon teşviği yapan onlarca devlet, ticaret yapan onlarca şirket, Çin’in çaldığı şeyler konusunda kulağının üstüne yatıyordu.
Fakat pandemi, kartları bir daha dağıttı. Son birkaç aydır yaşanan gelişmeler işlerin değiştiğini gösteriyor.
Dünyadan aldıklarına karşılık Çin açık kaynak dünyasına ne kadar katkı sağlıyor?
Aşağıdaki tabloyu incelemenizi öneririm. Böylece Çinli şirketlerin 2020 senesindeki GitHub projelerine katkılarını görebilirsiniz.
Huawei, Alibaba, Baidu, Tencent gibi büyük Çin teknoloji şirketleri, özgün teknolojiler geliştiriyorlar.
Ancak maalesef bu teknolojileri Dünya ile paylaşmak istemiyorlar ve genellikle açık kaynak dünyasından çaldıkları projeleri kendilerininmiş gibi yansıtıyorlar.
Bu söylediklerimi destekleyecek bir makaleyi aşağıda sizlerle paylaştım.
Çin tarafından Github üzerinde host edilen açık kaynak projelere en fazla katkıyı Alibaba yapmış. Public Cloud Provider olma hedefi olan Alibaba’nın burada birinci olması aslında anormal değil.
Fakat listedeki ilk iki şirket, geri kalan 18 şirketten daha fazla açık kaynak dünyaya katkı sağlamış. Diğerlerinin yaptığı katkı ise oldukça düşük.
Çin Devleti’nin Alibaba’nın sahibi Jack Ma ve diğer girişimcilere yaptırım uygulamaya ve cezalar vermeye başladığını izliyoruz.
Üstelik Jack Ma’nın başına gelenleri tanınmış bir figür olması nedeniyle biliyoruz ama ortalarda görünmeyen yüzlerce Çin’li milyarder iş insanına ne olduğu hiç kimse bilmiyor.
Sermayenin kendini güvende hissetmediğinde nasıl aksiyon aldığını hepimiz aşağı yukarı biliyoruz; Güvensiz hissettiği yeri terk eder.
Örneğin, bildiğiniz gibi AR-GE odaklı bir şirket olan Intel , kendisi için karlı olacağını ön görmediği halde çip üretimi işine gireceğini açıkladı.
Üstelik yaklaşık 80 Milyar Dolar tutarındaki bu yatırımı, ucuz ve hızlı yapan Çin’de değil, batı Dünyasında yapacağını özellikle açıkladı.
Bu arada yatırımın büyüklüğüne gösterge teşkil etmesi açısından hemen belirtelim, geçtiğimiz yıl Çin, tüm Dünya’dan toplam 130 Milyar Dolar civarında bir dış yatırım almış.
Elbette Intel’in yatırım kararında başka parametreler de var. Mesela bunlardan en büyüğü, Pandemi ile birlikte başlayan Çip Kıtlığı ve ABD hükümetinin ipleri Çin’in eline vermek istememesi.
Ancak Çin’in elinden kaçırdığı tek şey ABD Çip pazarı değil. Diğer bir çok donanım ürünü de artık Çin’den alınmayacak veya orada ürettirilmeyecek.
Mesela AWS ve Azure gibi şirketler bulut altyapılarında kullandıkları donanım bileşenlerini (Network, GPU) kendileri üretmeyi planladıklarını duyurdular.
Demem o ki, sermaye Çin’den kaçıyor. Şimdiye kadar açık kaynak dünyasından sadece alarak veya tersine mühendislikle kopyalayıp logodaki tek harf değişikliği ile piyasaya sürdüğü esinlenilmiş ürünlerle Çin bir yere kadar ilerledi.
Ancak oyunun sonu gelmiş gibi görünüyor.
Alibaba is the biggest open source contributor on China |thenewstack.io
Açık Kaynak Dünyaya Katkılar- 2020 github 860 Milyon işlem | freecodecamp.org
Aşağıda twitter üzerinde paylaşılmış Çin’le ilgili harika bir makale var, okumanızı öneririm. (Yazı linkini twitter üzerinden Görkem Çetin paylaştı)
Hurricane China: How to prepare | Steve Yegge – medium
Gündem Ve Yorum
Microsoft’un Nuance Anlaşmasının Arkasında Ne Var?
Microsoft Pazartesi günü , sağlık hizmetlerinde konuşma transkripsiyon yazılımı kullanılan Nuance Communications’ı satın almak için yaklaşık 16 milyar dolar harcayacağını söyledi .
Microsoft’un yanı sıra Google ve Amazon gibi diğer teknoloji şirketleri, ses tanıma programları ve hastalık belirtilerini belirleme gibi, sağlık endüstrisini yapay zeka teknolojileriyle dönüştürmek için büyük hedeflere sahip .
Milyarlarca Dolarlık bu yatırımların arkasında gerçekte ne var? Tıp mı?
Kısa Kısa
Microsoft Sunucuları Sıvı İçinde Çalıştırıyor
“Microsoft , veri merkezi sunucularının aşırı ısınmasını ve Microsoft Teams gibi bulut tabanlı iletişim platformlarında kesintilere neden olmasını önlemek için “iki aşamalı daldırma soğutma teknolojisi” denediğini açıkladı .
Washington eyaletindeki Microsoft veri merkezinde , mühendisler sunucuları kaynayan sıvıyla dolu çelik bir tanka batırıyor.
Elektronik ekipman için tehlikeli görülen suyun aksine, Microsoft mühendisleri tarafından kullanılan sıvı, kaynarken ısıyı uzaklaştırarak işlemcilerini soğutmak için tasarlandığından sunucu donanımına zararsız .”
Bu esrarengiz sıvı, 50 santigrat derecede kaynayabiliyor ve sunucularının aşırı ısınma nedeniyle arıza riski olmadan tam güçte çalışmasına izin vermek için özel olarak seçilmiş.
Bir mühendis olarak, çığır açıcı bir çözüm bulduklarını söyleyebilirim. Zira sunucuların ısınması halihazırda büyük sorunlara yol açıyor.
Burada özellikle peak (aşırı yoğunluk) olduğu dönemlerde sistemlerin “Hot Spot” tabir edilen sıcak bölge oluşturmaları ve performanslarının düşmesi engelleniyor.
Peki bu çözüm ne sağlıyor?
Şu anki veri merkezlerinde, merkezi bir soğutma bulunuyor ve bölgesel olarak hava yolları ile soğutma yapılabiliyor. Çözümleriniz ne kadar iyi olursa olsun, donanımlarınızın ısınıp performansının düşmesine engel olamıyorsunuz.
Bu şekilde “Hot Spot” gibi ciddi bir sorun çözülmüş oluyor, umarım her veri merkezi bu çözümü uygulayabilir.
Microsoft is submerging servers in boiling liquid to prevent Teams outages | ITPro
Nvidia Intel ile Çip Savaşına Giriyor
Nvidia, veri merkezi pazarında Intel ile rekabet edecek yeni bir çip planlıyor.
Ünlü bilgisayar bilimcisi Grace Hopper’dan esinle Grace olarak adlandırılan çip, Nvidia Corp.’un yaklaşık 40 milyar dolara satın alma sürecinde olduğu İngiliz çip tasarımcısı Arm Ltd. tarafından geliştirilen teknolojiye dayanıyor.
Grace’nin mevcut çiplerden 10 kat daha hızlı çalışacağı söyleniyor.
Bu yeni çip, Nvidia’yı veri merkezlerine çip tedarikinde küresel pazara hakim olan Intel ile doğrudan rekabete sokuyor .
Intel geçen hafta, daha hızlı işlem yapabilme olacağı ve yapay zeka hesaplamaları için gelişmiş özellikler sağladığını söylediği en yeni nesil veri merkezi çipini piyasaya sürmüştü.
Nvidia is building new Arm CPUs again: Nvidia Grace, for the data center | The Verge
ABD, Amerikan Şirketlerinin Çinli Süper Bilgisayar Geliştiricilere Çip Tedarik Etmesini Yasakladı
Yukarıda da değindik, bu haber şaşırtıcı değil. Çin ve ABD arasında gerilen ipleri zaten hepimiz biliyoruz.
Bence artık tuhaf kaçan, Amerika’nın rekabetle ilgili olduğu gün gibi aşikar olan şu kararda bile, hala aynı bahaneyi öne sürüyor olması.
Şöyle ki:
Biden yönetimi Perşembe günü, Pekin’in nükleer cihazlar da dahil olmak üzere yeni kitle imha silahları geliştirmesine yardımcı olmak için süper bilgisayarlar inşa ettiklerini öne sürüp, bu bilgisayarları yapmak için kullanılan gelişmiş yarı iletken satışını yasaklama kararı aldı.
Bu kararın gerçek anlamı ise, Çin ile gittikçe artan düşmanlık ilişkisinin ortasında ABD teknoloji ticaret kısıtlamalarının daha da sertleşmesinin göstergesi olması.
U.S. Blacklists Chinese Entities It Says Are Aiding Weapons Program | WSJ
IBM’nin Tuhaf İsimli Yeni Şirketi: Kyndryl
Sizce de öyle değil mi? Adı çok tuhaf. Zaten, bir şeye isim verirken çok fazla düşününce genelde çıkan sonuç böyle oluyor:)
IBM’nin 2021 sonunda gerçekleşmesi beklenen Yönetilen Altyapı Hizmetleri işi için kuracağı şirketin adı bu olacak.
Kyndryl İcra Kurulu başkanı ismin, “Gerçek ortaklık ve büyüme ruhunu” çağrıştırdığını söylüyor. (Bana bir tatlandırıcı firmasını çağrıştırıyor)
Şirketle ilgili daha fazla bilgi almak için:
Kyndryl | IBM
Başka Şeyler
Güzel Bir Film: Riders Of Justice
Aksiyon, komedi ve drama dallarında, Iskandinav yapımı bir film önereceğim.
Dizi sektörü ne kadar hızlı zenginleşiyorsa, sinema sektörü de o hızda fakirleşiyor ne yazık ki. Hal böyleyken de kaliteli eserlere denk gelince hemen paylaşmak istiyorum.
Geçenlerede izlediğim Rivers Of Justice ‘de bunlardan biri. Konusu şöyle:
Orduda görevli ve oldukça sert mizaçlı Markus, karısını bir metro kazasında kaybeder ve ergen kızıyla birlikte yaşamaya başlar. Olay görünüşte kaza gibi olsa da, aslında dikkatlice tezgahlanmış bir suikast olma ihtimali doğar. Markus olayı araştırmaya başlar.
Yer yer gülümseten, oldukça hoş bir yapım.
Riders Of Justice | IMDB
Bu haftalık bu kadar. Bize iletmek istediğiniz fikir ve yorumlarınız varsa duymayı çok isteriz. Bunun için, bu maili cevaplayarak bize yazabilirsiniz.
Telegram’daki iletişim platformumuza gelmeyi unutmayın. Ve eğer yayınımız hoşunuza gittiyse, bu bülteni lütfen arkadaşlarınıza da önerin.
Çünkü tarafsız yorum, herkesin hakkı.
Görüşmek üzere
Şenol