Fuchsia: Google geleceğin işletim sistemini mi yarattı?
Merhaba,
Google, 2016 yılından beri bir işletim sistemi geliştiriyordu ve nihayet, Fuchsia sahneye çıktı!
Herkesin merakla beklediği işletim sistemi, geçtiğimiz gün, birinci nesil Nest Hub’da güncelleme olarak sunuldu ve ilk kez Google tarafından üretilen gerçek cihazlarda kullanılmış oldu.
Fuchsia’yı inceledim. Ve nasıl çalıştığı ile ilgili kapsamlı bir makale hazırladım. Linkini aşağıya bırakacağım. Ancak, konuyla ilgili yorumumu buraya da aktarmak isterim.
“Teknoloji şirketleri (ve dolayısıyla tüm diğer şirketler),veri alışveriş hızı konusunda temel fizik kurallarından kaynaklanan gecikmelerden olumsuz etkileniyor.
Işık hızında yapılan veri alışverişinde yaşanan milisaniyelik gecikmeler, birçok uygulamayı çalıştırmak için çoğu zaman önemli bir sorun haline gelebiliyor.
Dolayısıyla şirketler, 5G gibi teknolojiler ile uyumlu çalışabilecek ve Real-Time sonuçlar üretebilecek bambaşka dinamikleri olan sistemlerin arayışı içine girmiş durumdalar.
Benim görüşüme göre, Fuchsia Google için bu soruna çözüm olacak bir proje gibi duruyor.
Bildiğiniz gibi, Apple’ın devrimsel nitelikteki ürünlerini geliştirebilmesini sağlayan DarwinOS ve Cocoa Framework altyapısıydı. Bu altyapı kullanılarak MacOS, IOS ve TabletOS geliştirildi.
Gördüğüm kadarıyla Google de benzer bir yaklaşımı benimsemiş durumda. Fakat Apple’den farklı olarak projesinin içine Kubernetes/Microservice dünyasını da katacak.
Zira Kubernetes, çok modüler çalışabilen bir container yönetim yazılımı. Öyle ki, Container yerine izole çalışacak pocessleri koyabilirsiniz. Fuchsia işletim sisteminin dökümanlarını incelerken, günümüzdeki container yerine bu işletim sistemindeki processlerin kolaylıkla geçebileceğini gördüm.
Google bu şekilde merkezi olmayan interneti gerçekleştirebilir!
Ancak önemle belirtmeliyim ki, bu konudaki görüşüm tamamen yanlış da olabilir! Çünkü sadece bir kaç gün önce Google son kullanıcıya yönelik perakende mağazacılık işine girdiğini duyurdu.
Bu gelişme, Fuchsia’nın teknoloji şirketlerinin hız ve RealTime beklentisini karşılamak için değil de, belki de sadece T-shirt’den, tablete kadar kendi ürünlerini satacağı Google Retail Store’lerdeki son kullanıcı ürünleri için tasarlanmış olabileceğini düşündürttü.”
Sonucu bekleyip göreceğiz. Fuchsia ile ilgili makalemiz:
Fuchsia: Google Geleceğin İşletim Sistemini mi Yarattı? | Açık Kaynak Fikirler
İyi Bir Haber
Ülkemizin önemli teknoloji yazarlarından sayın Füsun Sarp Nebil ile geçtiğimiz Pazar günü Freelance çalışanların sorunları ve yazılım işini dışarıya vermek hakkında hoş bir program yaptık. Linki aşağıya bırakacağım.
Fakat size vermek istediğim iyi haber şu: Bundan böyle Tekno-Politik kanalında her hafta sayın Füsun Nebil ile birlikte söyleşi yapacağız. Gelecek programın konusunu ve saatini sizinle buradan paylaşacağım.
Lütfen konuşmamızı istediğiniz konuları bize bildirmekten çekinmeyin.
Yazılım İşini Dışarıya Verirken Neye Dikkat Etmek Lazım | Tekno-Politik (You Tube)
Gündem ve Yorum
Microsoft, GPT3’ün ilk Ticari Uygulamasını Duyurdu
Geçen yıl Microsoft’un, Open AI’ın geliştirdiği yapay zeka ile metin oluşturma teknolojisinin (GPT3) lisansını satın aldığını yazmıştık.
Birkaç gün önce de Microsoft, GPT3’ün ilk ticari kullanımı duyuruldu:
Şimdilik bu özelliğin kapsamı oldukça sınırlı; Microsoft Power FX, Microsoft Excel yazılımından etkilenilerek üretilmiş low-code basit bir programlama dili. Esas olarak veritabanı sorguları için kullanılan Microsoft Power Fx’te formüller üretebiliyor .
Ancak, makine öğrenimi kodu için otomatik tamamlama aracı olarak işlev görerek, acemi programcılara yardım etme konusundaki büyük potansiyeli de inkar edilemez.
Microsoft bir süredir Power Platform Fx yazılım paketi aracılığıyla kurumsal müşterilerine yönelik “No Code” to “Pro Code” vizyonunu sürdürüyor.
Bu “sözde geliştiricilerin” bilgisayar programlama dillerini bilmeleri gerekmese de, daha önce şuna benzer formüller yazmanın mantığını anlamaları gerekiyordu: FirstN(Sort(Search(‘BC Orders’, “stroller”, “aib_productname”), ‘Purchase Date’, Descending), 10)
Yeni GPT-3 destekli Power Fx özellikleriyle, bir kişi, “Ürün adında bebek arabası olan 10 siparişi göster ve en yenisi en üstte olacak şekilde satın alma tarihine göre sırala” gibi açık bir ifade yazarak aynı sonucu alabilir.
Burada ortaya çıkan yeni özellikler, kişilerin geliştirdikleri kodu anlama ihtiyacının yerini almayacaktır. Hedeflenen şey, Power Fx programlama dilini öğrenen kişilere yardımcı olmak ve ihtiyaç duydukları sonucu elde etmek için doğru formülleri seçmelerine yardımcı olmaktır.
Microsoft’un nihai hedefi, deneyimli programcıları işe alamayan şirketlerin, analitik, veri görselleştirme ve iş akışı otomasyonu gibi görevleri çalışanlarına kolayca öğretebilmeleridir.
MS Access içersindeki grafik arabilim ile inanılmaz karmaşık SQL Sorguları yapan insanlar tanıyorum. Bu konuda yakın bir çalışma arkadaşım tek satır SQL kodu bilmeden 20 sene boyunca MS Access ile Oracle veri tabanında harikalar yaratmıştı. Buradaki Power Fx programlama dilinin de benzer bir sonuç üretebilme potansiyeli var.
Henüz emekleme aşamasında olsa da, gelecekte sadece yazılım geliştiricilerin değil, tüm kullanıcıların sözlerini koda dönüştürüleceğini ve söz gelimi Excell gibi programların, çok daha aktif ve verimli biçimde kullanılabilceğini görmek zor değil.
From conversation to code: Microsoft introduces its first product features powered by GPT-3 | Microsoft-blog
Telekom Operatörleri ve Vendor Lock-in Olmak
Türk-İnternet’de güzel bir makale var; telekom operatörlerinin, Dünya’nın üç büyük telekom üreticisi Ericsson, Nokia ve Huawei’nin nasıl tutsağı (Vendor Lock-in) olduğundan bahsediyor.
Elbette bu durum, tüm domino taşlarını yerinden oynatabilcek güçte. Çünkü Cloud hizmetlerinden yararlanan hemen hemen her şirket de bundan etkilenebilir.
Yazılanlara tamamen katılmakla birlikte, önemle eklemek isterim ki, Microsoft bu konuda açık kaynak bir proje ile Network donanım üreticilerine ciddi bir önlem almış durumda. Sonic isimli projeyi konuya ilgili kişilerin incelemesini tavsiye ederim. Microsoft, Vendor Lock-in olmamak için kendisi de açık kaynak bir network işletim sistemi geliştirmenin tek çözüm olduğunu görmüş.
Sonic | Git Hub
Telekom Operatörlerinin Çözülemeyen Esneklik Sorunu | Türk İnternet
Çalışanların Ruh Sağlığı
Özellikle Pandemi sebebiyle Bilişmcilerin tükenmişlik sendromundan muzdarip olduğundan bahsetmiştik. Çünkü psikolojisi bozulmuş bir bilişimcinin “yapmak” tan çok “yıktığını” defalarca tecrübe ettim.
Her ne kadar o yazımız bilişimcileri (pandemi sebebiyle üstlerine binen ekstra beklentiler nedeniyle) işaret etse de, esasen tüm çalışanların iyi ve dengeli bir ruh haline sahip olması işletmelerin geleceğini etkiliyor.
Forrester tarafından hazırlanan “The State Of Employer Mental Health Support” raporu, çalışanların pandemi başalamadan çok önce ruh sağlığı ile ilgili sıkıntılar bildirdiklerinden hareket ediyor.
Rapor 2,5 milyon çalışanı temsilen, 35 büyük ABD merkezli şirketin üst yönetimi ile yapılan anket ile, ruh sağlığı söz konusu olduğunda çalışanlar ile şirket yönetimi arasındaki kopukluğun farklı boyutlarına ışık tutuyor.
Firmalar için “Ruh Sağlığı Yatırımı” artık önemli bir gereklilik. Çünkü bu konuda hiç bir şey yapmamak, eninde sonunda çalışan ve müşteri ilişkilerini olumsuz yönde etkiliyor.
Aşağıda bahsettiğim raporla ilgili makalede, firmaların bu konuda atabileceği 7 temel adımdan bahsediliyor.
The State Of Employer Mental Health Support | Forrester
Başka Şeyler
Başarılı Bir Kariyerin Grafiği: Dalgalı Çizgi
Dalgalı çizgi, başarılı bir kariyerin sırrıdır. Merdiveni tırmanmayı doğrusal bir süreç olarak düşünme eğilimindeyiz, ama ya başarı tek boyutlu değilse? Radikal değişiklikler yapmanın ve belirsizliği kucaklamanın nasıl akıllıca bir hareket olabileceğini öğrenin.
TED TALKS
Hayatınızın İşini Tanımlamak İçin 4 Kural | Rafineri
Bu haftalık bu kadar. Bize iletmek istediğiniz fikir ve yorumlarınız varsa duymayı çok isteriz. Bunun için, bu maili cevaplayarak bize yazabilirsiniz.
Telegram’daki iletişim platformumuza gelmeyi unutmayın. Ve eğer yayınımız hoşunuza gittiyse, bu bülteni lütfen arkadaşlarınıza da önerin.
Çünkü tarafsız yorum, herkesin hakkı.
Görüşmek üzere
Şenol