Merhaba,

Dünya bizi konuşuyor. Türk Lirası’nın dramatik değer kaybı hem vatandaşların yaşam standardını düşürüyor hem de yabancı yatırımcının ülkeden çıkmasına neden oluyor.

Uygulanan ekonomi politikasının ne kadar yanlış olduğundan, nelere sebep olabileceğinden bahsetmek istemiyorum. Çünkü hem ben ekonomist değilim, hem de sanırım hepimiz çoktan bu yaşananların nelere sebebiyet verebileceğini öğrendik.

Bunun yerine, dünyadaki teknoloji yatırımcılarının yatırım yapmak için gözünü neden Amerika’dan, Avrupa’daki yeni kurulan şirketlere çevirdiğinden bahsetmek istiyorum.

Çünkü -herşeye rağmen- kendi Startup’unu kurmak isteyen veya şirketini büyütmek isteyen herkes için cesaret verici olabilir.

Teknoloji şirketleri söz konusu olduğunda akla gelen ilk ülke elbette ABD. 10 yıl önceye kadar Avrupa’dan çıkan hiç bir teknoloji firması ABD’deki rakiplerinin yanına bile yaklaşamazdı.

Koskoca kıtada bir teknoloji devine en yakın şey SAP ve Microsoft’tan 3 yıl önce kurulmasına rağmen onun yalnızca beşte biri değere sahip.

Fakat son 10 yılda bir şeyler hareketlenmeye başladı. ABD’de olanlar gibi bir sonraki “Teknoloji Devi” nin peşinde olan güçlü risk sermayedarları, Avrupa’da kurulan Startup’ları tarıyor.

Çünkü kıta, 65 Unicorn (değeri 1 milyar dolardan fazla olan şirket) girişimleriyle dünyada ilk sırada.

Meslea Google, Apple, Whatsup ve YouTube’nin ilk destekçilerinden olan bir Amerikan yatırım firması Sequoia, geçen yıl Londra’da ilk Avrupa ofisini açacağını duyurdu ve yerel ortaklarını işe almaya başladı.

Bunu diğer risk sermayedarlarının izleyeceği ise şüphe götürmez bir gerçek olarak piyasalarda konuşuluyor. Hepsi “Yeni Nesil” girişimin peşindeler.

Sequoia’dan Michael Moritz, yatırımcıların radarına takılan bu “Yeni Nesil” teknoloji girişimlerin 3 ana ortak noktası olduğunu ve bunların başarıyı ve hızlı büyümeyi mümkün kıldığını söylüyor.

1.Çalışanların Niteliği

Teknoloji yatırımcılarına göre, “Okulu bırakıp, garajda şirket kuran dahi” klişesi artık pek de güven verici değil.

Bunun yerine, önceden ciddi çalışma deneyimine sahip çalışan ve yönetim kurulu üyelerine sahip Startup’ların hızla büyüme ve yenilikçilik potansiyeline sahip oldukları düşünülüyor.

Bu fikir değişikliğinin sebebi ise deneyimli yönetici ve yeteneklerin birleşiminin, 2007-2009 krizinden sonra kurulan ve kendi nişlerine hakim olmaya başlayan bir grup Avrupa firmasının büyümesini hızlandırması.

Daha fazla deneyimli yetenek, daha fazla girişimciyi, daha fazla girişimci daha fazla sermayeyi ve bu da daha fazla başarıyı getiriyor.

2. Şirket Yapısı

Özellikle startuplar için çalışanlarını hissedar yapmanın, daha geniş yetenek havuzuna sahip şirketler karşısında çalışan istekliliği açısından güçlendirici bir etki olarak görülüyor.

Avrupadaki 350 Startup arasındaki bir araştırmaya göre, tüm şirketlerin ortalama %17’si çalışanlara ait. Bu yapıdaki işletmelerin daha hızlı büyüdüğü gözlemlenmiş.

3.Teknoloji Desteği-Uzaktan Çalışma

Pandemiyle birlikte uzaktan çalışmanın mümkün olduğunu hepimiz gördük. Dolayısıyla artık girişimcilerin, şirket kurmak ve en iyi yeteneklere ulaşabilmek için toparlanıp Silikon Vadisi’ne taşınmasına gerek yok.

Herkes bulunduğu şehirdeyken, sabit bir ofise ihtiyaç duymadan evden çalışmak; cloud’un, zoom’un vs. nin imkanlarından faydalanmak finansal anlamda sayısız kazanç sağlıyor.

Söylediğim gibi, yukarıdaki üç özelliğe sahip teknoloji şirketlerinin yatırım alma ve hızlı büyüme şansının olmayanlara göre daha yüksek olduğu konuşuluyor.

Esasen, Avrupa’da yada Türkiye’de; nerede olduğu farketmez, teknoloji yatırımcılarının yönününü küçük şirketlere çevirmesinin altında yatan sebep, dünyanın en büyük dört merkez bankasının pandeminin başlangıcından bu yana piyasaya 9 trilyon dolar pompalamasıdır.

Çünkü bu para, tahvil getirilerini aşağıya çekti ve bu da risk sermayedarlarını daha riskli varlık sınıflarına yöneltti. Dolayısıyla erken aşamadaki şirketlere öz sermaye yatırımı yapmak popüler hale geldi.

Sorun şu ki, merkez bankaları varlık satın alma programlarını ters çevirmeye başladıklarında, daha güvenli varlıkların (Büyük şirketlerin hisseleri) getirileri tekrar önem kazanacak ve bu da şu anda startup lara yatırım yapma yarışındaki ABD’li risk sermayedarlarının ilgisini kesecek.

Dolayısıyla içinde bulunduğumuz zaman, eğer bir startup kurma fikriniz varsa en doğru zaman olabilir. Türkiye’de çok yetenekli ve deneyimli çalışanların olduğunu biliyorum. İşte onların umutsuzluğa kapılmadan bir araya gelip, ülkemizin yeni Unicorn şirket adaylarını ortaya çıkarabileceğine  inanıyorum.

Tech investors can’t get enough of Europe’s fizzing startup scene | The Economist

BT

Neden Hala Sürücüsüz Arabaları Kullanamıyoruz?

Sürücüsüz arabaların şişirilmiş bir balaon olduğundan daha önce de bahsetmiştim. 2020 geçeli çok oluyor ve Bay Musk’un iddia ettiği gibi etrafta bir milyon tane sürücüsüz araç falan yok.

Her sene sürücüsüz araç işindeki bir dizi iş insanı çıkıp, bunların “önümüzdeki yıl” norm olacağını ilan ediyor. Oysa gerçekler pek öyle demiyor.

Çünkü LİDAR teknolojisi daha o noktada değil. Aşağıdaki yazı konuya dair oldukça güzel bir açıklama sunuyor.

Where are all the robotaxis and autonomous cars we were promised? | Thenextweb

SİBER GÜVENLİK

Apple, casus yazılım nedeniyle İsrail firması NSO’ya iPhone hack’lerini iddia ederek dava açtı.

Dava , bir gözetim yazılımı üreticisi olan NSO Group’un “2021’de Apple müşterilerini, Apple ürünlerini ve sunucularını ve Apple’ı tehlikeli kötü amaçlı yazılımlar ve casus yazılımlar aracılığıyla hedef almak ve onlara saldırmak için ortak çabalar” içinde olduğunu ve NSO Group’un Apple’nin kullanmasını engellemeye çalıştığını iddia ediyor.

NSO Group yazılımının Birleşik Krallık, Hindistan, Güney Afrika, Belçika, Fransa, Uganda ve Fas’taki hedefler de dahil olmak üzere dünya çapındaki ülkelerdeki insanlar üzerinde kullanıldığı iddia ediliyor.

Araştırmacılar, 2016 yılında NSO Group’un sadece bir bağlantı tıklamasıyla kurbanların iPhone’larına casus yazılım yüklemenin bir yolunu keşfettiğini söylüyor

Apple Sues Israeli Spyware Maker, Seeking to Block Its Access to iPhones | NYT

Cloudflare, Büyük Bir 2 Tbps DDoS Saldırısını Engelledi

“Cloudflare , 2 Tbps’nin hemen altında zirveye ulaşan ve şimdiye kadar kaydedilen en büyüklerden biri haline gelen “dağıtık hizmet reddi” ( DDoS ) saldırısını engellediğini söyledi .

İnternet şirketi bir blog yazısında saldırının, istismar edilen Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarında ve yama uygulanmamış GitLab örneklerinde orijinal Mirai kodunun bir türevini çalıştıran yaklaşık 15.000 bottan başlatıldığını söyledi.”

Sorun şu ki, acaba Cloudflare gerçekten her saldırıyı hiç kaçırmadan yakalıyor mu; yoksa saldırganlar Cloudflare kullanan şirketlere mi saldırıyor?

Cloudflare blocked a massive 2 Tbps DDoS attack | TechCrunch

İŞ HAYATI

Gerçek Ofisler Yok mu Olacak?

“Ofis önemli bir kaynak olsa da ekipler zamanlarından en iyi şekilde yararlanmak için esneklik ister. Bazen bu, uzaktan çalışmak bazen de aynı fiziksel yerde olmak için bir araya gelmek anlamına gelir.

Ancak hibrit çalışma(yüz yüze veya dağıtılmış olsun), yenilikçi ekiplerin birlikte ellerinden gelenin en iyisini yapmalarına, zamanlarından en iyi şekilde yararlanmalarına ve hatta bu süreçte eğlenmelerine yardımcı olacak yollar bulacaktır”

What’s The Future For The Workplace In A Hybrid World? | Forbes

BAŞKA ŞEYLER

Komik Bir Dizi: Curb Your Enthusiasm

Harika bir komedi, kült bir dizi formatında çekilmesine rağmen müthiş keyif alacağınız bir yapım. Larry David (Sainfeld Senaristi) tarafından yaratılan dizinin içersinde oldukça eğlenceli bir anlatım var, Woody Allen seviyorsanız bu dizi tam size göre.

imdb

Bu haftalık bu kadar.

Bize iletmek istediğiniz fikir ve yorumlarınız varsa duymayı çok isteriz. Bunun için, bu maili cevaplayarak bize yazabilirsiniz.

Telegram’daki iletişim platformumuza gelmeyi unutmayın. Ve eğer yayınımız hoşunuza gittiyse, bu bülteni lütfen arkadaşlarınıza da önerin.

Çünkü tarafsız yorum, herkesin hakkı.

Görüşmek üzere,

Açık Kaynak Fikirler

Daha önce yayınladığımız bültenlere buradan erişebilirsiniz.