Google, Microsoft ve Oracle Bulut pazarında aslan payından pay almak için potansiyel müşterilerine yatırım yapıyor

Hızla gelişen bulut sektöründe Amazon’un açık ara en büyük paya sahip olduğunu biliyoruz. Fakat bu paya rakipleri Alphabet, Microsoft, Oracle de talip ve kendi paylarını arttırabilmek için, müşterileri olmayı kabul eden şirketlere çok büyük meblağlarda yatırım yapıyorlar.

Bu yaratıcı(!) çözümün adı düpedüz “Müşteri satın almak”. Fakat ilk bakışta oldukça itici ve firmalar için itibar zedeleyici gibi görünen bu metoda, taraf firmalar ve kurumsal teknoloji analistleri başka bir açıdan yaklaşıyor.

Örneğin, Constellation Research’te analist olan Holger Mueller, hiç bir şirketin “müşteri satın almayı” istemeyeceğini, fakat Google, Microsoft ve Oracle’nin yarıştığı kulvarda üçüncü, dördüncü veya daha alt sıralarda yer alan bir firmaysanız bakış açınızı esnetmeniz gerektiğini söylüyor.

Bu metodu bir süredir uygulayan şirketlerden birisi de Alphabet. Şirket, potansiyel bulut müşterilerine yatırım yapmak için, 142 milyar dolarlık bir nakit kaynağı ayırmış durumda. Örneğin geçen sene bu kaynaktan, Univision Communications ve CME Group gibi şirketlerden hisse senedi aldı ve karşılığında bulut hizmetine 1 milyar dolar veya daha fazla değerde çok yıllı taahhütler kazandı.

Üstte de belirttiğim gibi bunu yapan sadece Alphabet değil. Microsoft ve Oracle’nin de benzer hisse senedi karşılığı çok yıllık ve milyarlarca dolarlık hizmet anlaşmaları yaptığını biliyoruz.

Yöntem işe yaramış gibi görünüyor. Google, Amazon’un %41 ve Microsoft’un %20’lik pazar payının hala çok gerisinde olsa da, bir önceki yıla göre 1 puan artarak bulut pazarının %6’sını talep ediyor.

Aslnda bu yöntemin ilk uygulayıcısı Microsoft. Google Cloud CEO’su Thomas Kurian 2019 yılında göreve gelmeden önce, Microsoft zaten 2018’de gıda dağıtım şirketi Grab Holdings Ltd. ile bir yatırım ve bulut anlaşması yaptığını duyurmuştu.

Kurian da göreve başlar başlamaz rakiplerine yetişmek için benzer bir strateji benimseme fikrini ortaya attı. Ondan önce Google, müşterilerini arttırmak için satış personeli sayısını ve ikramiyeleri arttırmak gibi daha geleneksel yollara yatırım yapıyordu.

Google ve Microsoft’un yatırımları çeşitli boyut ve sektördeki müşterileri kapsıyor. Vadeli işlen borsası şirketinden, ev güvenlik firmasına, medya şirketinden, sağlık teknolojisine uzanan bu geniş müşteri spekturumunda sunulan şey, uzun vadeli sözleşme karşılığında, müşteri olan şirkete finansal fayda sağlamak.

Gelinen noktada, herkes sonuçlardan memnun. Alphabet yatırımcıları, Google Cloud’u en umut verici büyüme alanı ve satışların %80’ini oluşturan çevrimiçi reklamcılık işinin ötesine geçmek için en iyi şans olarak görüyor. Müşteri olan şirketler de yapılan anlaşmalara basit bir bulut sözleşmesi olarak değil, iki tarafın da kazandığı bir tür yatırım olarak bakıyor.

Büyük bulut devlerinin kendi aralarında tuttukları güreşte kimin galip geleceğini göreceğiz. Burada atlanmaması gereken nokta şu: Bu paraları harcayabilecek şirketler yukarıda adını saydıklarımızdan ibaret. Dolayısıyla Microsoft, Alphabet ve Oracle kendilerinden daha küçük bulut sağlayıcı firmalara karşı ezici bir avantaj elde etmiş oluyorlar.

Dolayısıyla bulut pastasının ancak üçte birini paylaşmak zorunda kalan “diğerlerinin” ve özellikle yerel ve küçük ölçekli bulut sağlayıcılarının rekabet edebilme şansı giderek azalıyor. Bu sebeple işletmelerin satıcı kilitlenmesine yakalanmadan devam edebilmeleri için,  hangi hizmetin ne kadarını hangi firmadan alacaklarını detaylıca planladıkları, seçtikleri bulutun işletmelerine olan maliyetini doğru hesapladıkları, kendi bulut mimarilerini inşa etmeleri gerekiyor.

Çünkü bulut piyasası gerçekten çok acımasız ve ürkütücü.

Kaynak:

Google and Tech Rivals Tap Cash Reserves to Realize Cloud Ambitions | The Wall Street Journal