AKF

Toplum Kuralları CIO’ların Yatırım Kararlarını Nasıl Etkiler ?
hype cycle, yatırım stratejisi

Sürdürülebilirlik ile ilgili şu yazımızda, Gartner’ın devlet liderleri için hazırladığı bir rapordan bahsetmiştik. Bu raporda, 2019 ve 2020 yıllarında yatırım kararlarını etkileyecek trend analizini açıkladı.

Gartner baş analisti Rick Howard ve kıdemli yönetici ortağı Michael Kung tarafından hazırlanan araştırmaya göre, günümüzün başarılı  CIO ve CTO ları, bilgi teknolojileri hizmetlerini, yapılan işin bir parçası olarak kabul ediliyor ve temel bir iş yeteneği olarak yönetiliyor.

Toplum kuralları ve teknoloji trendlerinin birbirine bağımlı olduğu belirtilen raporda, CIO’larının mutlaka sosyo ekonomik itici güçleri, politik ve düzenleyici ortamları, iş dünyası modellerini, ve ayrıca toplumun genel olarak değişen tutum ve demografik özelliklerini anlaması gerektiği belirtiliyor.

Görüldüğü gibi, trendler ve teknoloji arasındaki ilişkiler birbirine bağımlı daimi bir döngü halinde. Gartner’ın meşhur beklenti eğrisinde (Hype Cycle), dönüştürücü bir teknolojinin belirmesi ya da yok olması makro trendleri etkileyebiliyor veya iş dünyası ve teknoloji trendlerinin yukarı veya aşağı hareketini belirleyebiliyor

Bu demek oluyor ki, birbirine bağımlı yapı nedeniyle, raporda tanımlanan iş dünyası eğilimlerinin uzun vadede şirketlerin iş yapma yeteneklerini ve teknoloji yatırımlarının zamanlamasını da etkileyecek gibi görünüyor.

Hype Cycle’da Yer Kapmanın Önemi

Şirketler, değişen ihtiyaç ve beklentilere verdikleri cevapların hızı ve etkisi ölçüsünde başarılı veya başarısız olarak kabul ediliyorlar. Dolayısıyla, Gartner Hype Cycles (Beklenti Eğrisi)’de bulunan yenilikçi teknoloji ve hizmetleri,  makro iş dünyası ve teknoloji trendlerine bağlamak, şirketlerin yatırım stratejilerine kritik girdiler sağlıyor.

Bu yaklaşım, bilgi teknolojilerine yapılacak tüm yatırımların, potansiyel risklerini, faydalarını ve zamanlamasını belirliyor.

Makro Trendler

Dünyada, stratejik iş dünyası ve teknoloji eğilimlerini etkileyen ve birbirine bağlayan beş makro trendten bahsediliyor.

Makro trendlerin değeri, her bir trendle ilişkili risklere ve faydalara ek netlik getirirken, bireysel teknoloji ve iş trendlerinin birbirine bağlanmasını sağlamalarıdır.

Bu üç eğilim dizisi arasındaki dinamikleri ve bağımlılıkları kavramak, Bilgi Teknolojilerinin’nin  sunduğu değerin tam olarak ifade edilebilmesine olanak sağlayabilir.

Böylece, ne sunduğu tam olarak anlaşılmış değerlerin, bir işletmenin özel bağlamına en uygun gelişen teknolojilerin değerini hızlı bir şekilde tahmin etmenize ve değerlendirmenize de yardımcı olacağı beklenebilir.

Tanımlanan tüm trendler, herhangi bir önem sırasına göre, sayısal sıralanmıyor. Çünkü,  makro ve iş dünyası eğilimlerinin, Dünya’nın ulusal, bölgesel veya yerel katmanları arasında önem veya alaka düzeyi bakımından değişeceği kabul ediliyor.

Bu durumda, eğilimlerin işlevleri ve aralarındaki ilişkilerin de, her bir “iş” ortamının dinamiklerine bağlı olarak değişeceğini söyleyebiliriz.

Gartner’ın raporunda yer alan bu üç eğilim listesini, şirketlerin kendi iş planlarını yapmak ve yeni iş fikirlerini, modellerini, stratejilerini keşfedebilecekleri ve beklenmedik durumlar hakkında bilgi alabilecekleri temel bir kaynak olarak kullanmak gerekiyor.