Merhaba,

Geçen hafta, Açık Kaynak Fikirler’de “BT İçin Otomasyon Yazılımları: ITSM nedir?” isimli bir makale yayınladık ve bir önceki yayınımızda da bahsettik.

Fakat gündem, Akbank olayı ile o kadar fazla meşguldü ki, makalemiz biraz gölgede kaldı. Neyse ki Akbank sorunu çözdü; bu vesileyle orada çalışan tüm arkadaşlarıma tekrar geçmiş olsun diyorum.

Akbank’la ilgili benim detaylı teknik analizime şuradan ve hukuki yönüne de değinen çok daha kapsamlı bir yazıya da şuradan ulaşabilirisiniz.

Gelelim bu haftaki konumuza. Otomasyon, günümüzde giderek önem kazanan ve gelecekte tüm işletmelerin mecburen edinmesi gereken bir yetenek.

Hatta, ITSM konusunda ülkemizdeki en tecrübeli isimlerden biri olan Sayın Turgay Karlıdere‘ nin yazımıza yaptığı yorumda da bahsettiği gibi:

“Artık sadece IT departmanının Service Management ihtiyacına cevap veren araçlardan ziyade, her departmanın diger departmanlara verdiği hizmetlere de (İK, Muhasebe, Satınalma) cevap verecek bir ESM (Enterprise Service Management) uygulamasına geçmek gerekiyor”

“Böylelikle “ölçülebilirlik” daha iyi sağlanır ve iş birimleri arasındaki talepler mail trafiği içinde kaybolup gitmez, şeffaflık sağlanır.”

Makalemizde, ITIL ve ITSM’nin ne olduğuna dair ayrıntılı bir açıklamayla birlikte ITSM araçlarının artı ve eksi yönleriyle tanıtıldığı oldukça kapsamlı bir inceleme bulacaksınız.

Linki aşağıya bırakıyorum, iyi okumalar.

BT için Otomasyon Yazılımları: ITSM nedir? | Açık Kaynak Fikirler

BİM KLÜP

Akbank Programı

Her Cuma BİM (Bilişim Departmanları) Klüp konuşmalarımız sürüyor. Geçen hafta, Akbank konusuyla ilgili oldukça beğenilen bir program gerçekleştirdik. Linkini aşağıya bırakıyorum.

Bu hafta ise, Güvenlik konusunda konuşacağız.Herkesi Cuma günü saat 18:00’de, Türk Internet kanalına bekliyorum.

Akbank’da ne oldu? | YouTube -Türk İntrnet

BULUT

Bulut Maliyetlerini Kontrolden Çıkarmamak İçin Dikkat etmeniz Gereken 6 Konu

Bulut, sağladığı pek çok avantaj sebebiyle günümüzün en etkili teknolojilerinden biri. Her gün binlerce şirket Buluta Geçiş kararı alıyor ve pek çok iş yükünü süratle buluta taşıyorlar.

Bulut maliyetlerinin yüksekliği sebebiyle, özellikle şirketler büyümeye başladıktan sonra şirketin piyasa değerine negatif etkisi olabileceğini anlatan makalemiz “Bulutun Gerçek Maliyeti” nde, pek çok şirketin bu sebeple buluttan tersine göçü başlattığına değinmiş ve bundan kaçınmak için bir takım öneriler sıralamıştık.

Aşağıdaki Gartner’e ait yazı ise, işin en başına; Buluta geçiş aşamasına değiniyor. Daha en başında, şirketler buluta geçerken maliyetlerinin kontrolden çıkmaması için yapılmaması gerekenler açıklanıyor.

Öyle ki:

“Gartner, 2024 yılına kadar altyapı ve operasyon (I&O) liderlerinin %60’ının şirket içi bütçelerini olumsuz etkileyen genel bulut maliyet aşımlarıyla karşılaşacağını tahmin ediyor.”

Yazının kısaca söylediği şöyle:

Bulut’a geçişin, aceleye getirilmemesi gereken, doğru sağlayıcı seçiminden, buluta gidecek doğru iş yüklerinin belirlenmesine; taşınan karmaşık şirket içi sistemlerin ayrıştırılmasından, dolaylı-gizli maliyetlerin hesabına kadar profesyonelce yapılması gereken olduk ça karmaşık bir iş olduğu.

Tekrar söylemeden geçemeyeceğim:

Uygulama barındırma ve Bulut’a geçiş kararı, teknik olduğu kadar finansal açıdan da önemli; aynı zamanda kotarılması zor bir karardır.

Profesyonelce yaklaşım gerektirir. Herhangi bir sağlayıcının vadettiği “Herşeyi bizim platforma taşıyalım” teklifine kapılmak -ne kadar büyük bir firma olursa olsun- uzun vadede büyük sorunlar yaratabilir.

6 Ways Cloud Migration Costs Go Off the Rails | Gartner

Bulutun Gerçek Maliyeti | Açık Kaynak Fikirler

Hemen Buluta Taşınması Gereken 7 İş Tanımı | Açık Kaynak Fikirler

KURUMSAL BT

BT Dönüşümü İçin Finans

BT dönüşümü tüm şirketler için kaçınılmaz. Fakat bunun nasıl olacağından söz edilirken genelde bir “Kültür” değişiminden söz ediliyor.

Aşağıdaki yazı ise biraz daha sert gerçeklere oturuyor ve diyor ki, değişim yaşanırken yaşanan sorunların gerçek sebebi, paranın kuruluşa nasıl aktığıdır.

Yazı içinde, özellikle yeni kurulan şirketlerin ilk müşterilerini edinmelerinden, bir “ürün şirketi” olana kadar, para kazanmak için müşteri ile ilişkilere odaklanan oldukça gerçekçi diyagramlar var.

If You Want To Transform IT, Start With Finance | zwischenzugs

Kurumsal Teknolojide Dünya Hangi Araçları Tercih Ediyor?

Andressen Horowitz, “Kurumsal teknoloji yığınlarının tam olarak nasıl değiştiğini daha iyi anlamak için, Aralık 2020’de Fortune 500, Global 2000 ve SaaS 50 şirketlerindeki teknoloji liderlerine kullandıkları veya önümüzdeki 12-24 ay içinde kullanmayı planladıkları araçlar hakkında bir anket” göndermiş.

Araştırdıkları araçlar, bulut bilişim, DevOps ve çevik geliştirme, veri altyapısı, AI/ML, kurumsal uygulamalar ve işbirliği ile güvenlik için kullanılanlar.

Elde edilen genel sonuç: “Daha küçük, daha çevik şirketler, büyük bir yenilik için büyüme potansiyeline sahip daha yeni araçları benimserken; daha büyük, daha yerleşik şirketler uzun süredir kurumsal dünyaya ait sadık platformları tercih ediyor”

Anketin sonuçlarına göz atın, yukarıdaki teknolojiler için en çok tercih eğilimlerini görün :

How Tech Stacks Up in B2B | Andressen Horowitz

SİBER GÜVENLİK

Kaseya Saldırısı Yeni Bir Siber Saldırı Modelinin Ortaya Çıktığını Gösteriyor

“Teknoloji şirketleri tarafından müşterilerin BT ağlarını izlemek ve yönetmek için kullanılan Kaseya VSA platformu, cüretkar bir siber saldırının kurbanı oldu.

Şirket 2 Temmuz’da müşterilerine kendi sunucularında çalışan VSA sürümlerini derhal kapatmaya çağıran bir güvenlik uyarısı yayınladı. Ayrıca kendi bulut tabanlı VSA hizmetini de askıya aldı.

Çünkü, Kaseya’yı hedef alan bilgisayar korsanları, VSA platformuna sızmayı başardı ve ardından diğer şirketlerin sistemlerine girmek için onu bir sıçrama tahtası olarak kullandı. Bunların içine girdikten sonra da fidye yazılımını dağıttılar.”

Bu, yeni bir siber güvenlik krizini işaret ediyor. Açıkçası oldukça korkutucu. Çünkü şimdiye kadar kullanılan iki saldırı taktiğini birleştiriyor: tedarik zinciri saldırıları ve fidye yazılımı.

“İlki, yazılımları diğer işletmeler tarafından yaygın olarak kullanılan şirketleri hedeflemeyi içeriyor. Saldırganlar, tedarikçinin sistemine girdikten sonra, müşterilerinin ağlarına da erişmek için burasını bir atlama noktası olarak kullanıyorlar. Ardından, kurbanların verilerini kilitleyen ve yalnızca fidye ödemesi yapıldığında (genellikle izlenemeyen kripto para birimlerinde) serbest bırakan bir fidye yazılımı yüklüyorlar”

Olayın etkileri ve daha geniş bir yorumu için:

A New Wave Of Ransomware Has Been Sparked By A Cyberattack On Tech Provider Kaseya | Forbes

İŞ HAYATI

Hibrit Konusunda Patronlar ve Çalışanlar Karşı Karşıya Gelmeye Başladı

Dünyada çalışanların bazıları haftanın beş günü ofise dönmeye başladı. Bazıları hibrit bir programı deniyor veya hiç geri dönmemeyi tercih ediyor.

Bir süredir, Hibrit çalışmanın alışılmış iş yapma biçimlerinin yerine geçeceği hakkında yazıyoruz. Fakat yapılan yeni anketler, çoğu işverenin ofise gelmeyen çalışanların daha az iş yaptığını varsaydığını ortaya koyuyor.

Hatta Birleşik Devletlerdeki bir çok finans kuruluşu, çalışanlarını kaybetmek pahasına ofise geri dönme şartını çok sert olarak uyguluyor.

Fakat bu sefer patron-çalışan çekişmesindeki,  çalışanlar  tarafının da eli hiç zayıf değil. Bir çoğu, hibrit veya uzaktan çalışma koşulları sağlamadığı takdirde işlerinden ayrılmayı çoktan göze almış durumda.

Çünkü artık cin şişeden çıktı. Çalışanlar da, patronlar da aslında olabildiğini gördüler. Ve uzaktan çalışma ile ilgili teknolojilerin sunduklarıyla, her geçen gün daha fazla şirket çalışanlarına bu imkanı sunuyor.

Konu esasen dar görüşlü patronların neyi varsaydığı ile ilgili değil. Eskiden çalışanlar için “Hiç kimse vazgeçilmez değildir” denirdi, şimdi ise bu söylem yavaş yavaş “Hiç bir şirket vazgeçilmez değildir” e doğru evriliyor.

Zira İngiltere’de teknoloji çalışanlarının sadece üçte biri, patronlarına yerine yeni bir yetenek bulana kadar zaman tanımayı düşünüyor. Geri kalanı ise yeni iş imkanlarına doğru harekete geçmiş bile.

Beşeri sermaye (Human Capital), bir şirketin sahip olduğu en önemli varlıktır. Patronların, paronayalarından veya kaprislerinden bir an önce kurtulup, çalışanlarının taleplerini dikkate almaları gerekiyor.

Yoksa kaybettiklerinin yerini doldurana kadar, “Atı alan Üsküdar’ı geçecek”

Tech workers are preparing to quit. Persuading them to stay won’t be easy | ZDNet

Bosses Still Aren’t Sure Remote Workers Have ‘Hustle’ | WSJ

TEKNOLOJİ

React Frontend Developer Eğitimi

Bu, temel bilgilerden daha orta ve ileri düzey konulara kadar React.js’yi sıfırdan öğreten oldukça başarılı bir kurs. Üstelik gerçek bir uygulama oluşturarak öğrenme imkanı sağlıyor. İlgilenenlere öneririm

React JS Course for Beginners – 2021 Tutorial | You Tube

Rancher K3d’nin Docker’de Nasıl yazıldığının Hikayesi

“k3d, Docker üzerinde k3s ile birden fazla node’dan oluşan kubernetes test ortamı kurmanızı sağlar”

Daha önce k3d yazılımından bahsetmiştim. Burada önemli olan konu, yazılımı geliştiren Thorsten Klein. Kendisi geçtiğimiz yıl mezun olmuş genç bir sistem mühendisi, staj sırasında yöneticisinin teşviki ile k3d yazılımını geliştirmiş. Go yazılım dili ile yazdığı en büyük proje k3d projesi, kendisi bu sayede k3s projesindan Darren Shapperd ile tanışmasını Rancher Labs’ da freelancer olarak çalışmasını ve geliştirme sırasında yaşadıklarını anlatmış.

Buradaki en önemli konu, istendiğinde genç bir stajerin bile neler yapabileceğine güzel bir örnek olması. Ben ülkemizde oldukça yetenekli ve istekli gençler olduğunu biliyorum. Zaman zaman bana mesaj atıp, ne yapmaları gerektiğini soruyorlar. Bir kez daha buradan tekrarlıyorum.

• Ne yapıyorsanız ingilizce yapın, ürettikleriniz Dünya için olsun.
• Github üzerinde merak ettiğiniz ve zevk aldığınız projelere katılın. Yeni düşünce tipleriyle, farklı insanlarla tanışın.
• kırın bozun, sonra tekrar yapın
• Saygılı olun, karşınızdaki insanın ne bildiğini, ne yaptığını bilmiyorsunuz.

Bu şekilde davranırsanız ve sevdiğiniz projelere zaman ayırırsanız, benzer birşeyi Türkiye’ de bir yazılımcı gencimiz neden yapmasın.

A brief History of k3d | thklein.io

BAŞKA ŞEYLER

Yalın Alpay soruyor Emre Alkin anlatıyor

Youtube’deki avangard tv‘yi gördünüz mü?

Yalın Alpay’ın kurduğu bu kanalda, son derece güzel yayınlar yapılıyor.

Benim çok severek izlediğim bir tanesi de Prof Dr. Emre Alkin ile birlikte yaptıkları “Herşey Ekonomi Değil” isimli program.

“Prof. Dr. Emre Alkin, ekonomist kimliğinin dışına taşarak, kuramlara, pratiklere, ahlaka, yaşam gustosuna, başarılara, kötü deneyimlere, hazlara, dostluklara, ilişkilere, çalışmaya, öğrenmeye, yaşamın insana değen her köşesine ilişkin biriktirdiklerini, düşündüklerini, tasarladıklarını Yalın Alpay’a anlatıyor.”

İlk bölümünün adı “Kriz”, ikincisinin “Yöneticiliğin Sırları”

Bayram tatilinde, sosyal medyanın (TV leri izlemediğinizi varsayıyorum) “geren” gündeminden bir parça uzaklaşmak için iyi bir alternatif olabilir.

Kriz | You Tube-avangard tv

Yöneticiliğin Sırları | You Tube-avangard tv

Bu haftalık bu kadar.  Haftaya Bayram sebebiyle gönderi yapmayacağız. Bir sonraki hafta tekrar mail kutunuzda olacağız.

Bu vesileyle şimdiden Kurban Bayramınızı kutluyorum.

Bize iletmek istediğiniz fikir ve yorumlarınız varsa duymayı çok isteriz. Bunun için, bu maili cevaplayarak bize yazabilirsiniz.

Telegram’daki iletişim platformumuza gelmeyi unutmayın. Ve eğer yayınımız hoşunuza gittiyse, bu bülteni lütfen arkadaşlarınıza da önerin.

Çünkü tarafsız yorum, herkesin hakkı.

Görüşmek üzere

Şenol Çolak

Daha önce yayınladığımız bültenlere buradan erişebilirsiniz.